Bumerang - Yazarkafe

Vestel'den Kaçırılmayacak Fırsat

9 Şubat 2014 Pazar

Kışın Sağlıklı Beslenme



Uzman Diyetisyen Pınar Kural Enç, soğuk kış günlerinde özellikle hastalıklara yakalanmamak için sağlıklı beslenmenin büyük önem taşıdığını söyledi.


Uzman Diyetisyen Pınar Kural Enç, hareketsiz geçen soğuk kış günlerinde özellikle hastalıklara yakalanmamak için sağlıklı beslenmenin büyük önem taşıdığını söyledi. Pınar Kural Enç, kışın en değerli üç besinini yeşil mercimek, bulgur ve tarhana olarak sıraladı.


                                                                         YEŞİL MERCİMEK

Yeşil Mercimek,Yeşil,mercimekiçorba,şifa,sağlık,lezzet,derde,her,deva,

Yeşil mercimeğin vitaminler bakımından zengin olduğunu söyleyen Enç, “Yeşil mercimek protein, karbonhidrat; lif, fosfor, kalsiyum, demir, sodyum, potasyum, A vitamini, B1 vitamini, B2 Vitamin ve yüksek oranda folik asit içerir. Dış kısmında çözünebilen ve çözünemeyen posa,iç kısmında nişasta ve protein bulunur.Yağ içeriği oldukça düşüktür ve çoğunluğu doymamış yağ asitlerinden oluşmaktadır.Yeşil mercimek kolesterol içermez. İçerisinde yüksek oranda yararlı karbonhidrat bulunur ve yüksek karbonhidrat içermesine rağmen glisemik indeksi oldukça düşüktür. Çünkü sindirimi uzun süren yeşil mercimek karbonhidratları kana çok yavaş yavaş karışır.Öğünlerde yenilecek 1 tabak yeşil mercimek yemeği sizi uzun süre tok tutar.Bu nedenle kilo vermeye yardımcıdır. Ayrıca posa içeriği açısından haftada en az 3 kere tüketilmelidir. Yeşil mercimeğin protein kalitesini arttırmak için tahıllarla birlikte tüketilmelidir. Yeşil mercimek C vitaminlerinden zengin sebze ve meyvelerle tüketildiğinde yapısındaki demir ve kalsiyumu artar. Yeşil mercimek kadın sağlığı açısından oldukça önemlidir.Sindirim sistemi hastalıklarının,bazı kanser türlerinin,kalp ve damar hastalıklarının önlenmesinde büyük rol oynamaktadır.Folik asit açısından zengin olan yeşil mercimek hamileler için de oldukça faydalıdır” dedi.

Bulgur,şifa,sağlık,lezzet,derde,her,deva,




BULGUR:



“Sağlıklı beslenmenin vazgeçilmezlerinden biri olan bulgur, protein,mineral,vitamin,posa ve lif açısından oldukça zengindir” diyen Enç, daha sonra şunları kaydetti; “Ayrıca karbonhidrat değeri de oldukça düşüktür.İçeriğinde demir,B 1 vitamini,B2 vitamini,kalsiyum ve Niasin mevcuttur. Çinko, magnezyum ve krom gibi mineraller içerir.Bulgur vücuda enerji de verir.Bulgur ıspanaktan daha fazla demir oranına sahiptir.Porsiyon yününden karşılaştırıldığında, ıspanakta 3,2 miligram, bulgurda ise 3,5 miligram demir olduğu görülür. Vitamin ve protein yönünden de pirinçten daha zengindir.Bulgur’un faydaları da saymakla bitmez.Bağışıklık sistemini güçlendirir,kansere karşı koruyucu özelliği vardır,B vitamini deposudur,içerdiği B1 vitamini, sinir ve sindirim sisteminin güçlenmesine yardım eder,içerdiği folik asit, anne karnındaki bebeğin zeka gelişimi üzerinde etkilidir,kan şekerini yükseltmez,şeker hastalarına iyi gelir,hazmı kolaylaştırır,kilo aldırmaz bu nedenle diyet yapanlar için idealdir.Günlük lif ihtiyacı 1 tabak bulgurla karşılanabilir.






                                                                          TARHANA:
Tarhana,çorba,şifa,sağlık,lezzet,derde,her,deva,
Kış aylarının en lezzetli çorbalarından biri olan tarhana oldukça besleyici ve doyurucu bir besindir. Vitamin ve mineral açısından zengindir.Tarhana her yaş grubu tarafından rahatlıkla tüketilebilecek bir besindir. A, B grubu vitaminleri ile kalsiyum, demir ve çinko minerallerini içerir. Karbonhidrat açısından zengin olan tarhana çorbası protein ve likopen içeren besinler arasında da sayılır. Tarhananın faydaları arasında en önemlisi bağışıklık sistemini güçlendirmesidir. Bu nedenle kış aylarında sıkça görülen grip ve soğuk algınlığı gibi hastalık süreçlerinin çabuk atlatılmasını sağlar.Tarhana çorbası kişinin ihtiyacı olan enerjiyi kazanmasına yardımcı olduğu için yorgunluğa birebirdir.Sindirimi kolay olan bu besin sindirimin düzenlenmesinde de katkıda bulunur.

Kalp üzerinde de olumlu etkileri bulunan tarhana kötü kolesterol ve yüksek tansiyonun düşürülmesine yardımcı olur. Kalp hastalıklarına yakalanma riskini azaltması da tarhananın faydaları arasındadır.Tarhana çocuklar içinde çok besleyicidir.Bebeklerin beslenmesinde ek gıda olarak en çok tercih edilen besinlerden biridir.Birçok sebze ve baharatı içeren tarhana, bebekler için çok önemli olan yoğurdu da içerir. Karbonhidrat açısından zengin olmasından dolayı doyurucudur.Ayrıca tarhana iştah açıcıdır.

Gelişme çağındaki çocuklar için de çok faydalıdır, kemik gelişimine de katkı sağlar ve kemikleri güçlendirir. İçerdiği likopen sayesinde de birçok hastalığa karşı vücudu korur.Çorba yapılırken isteğe bağlı olarak içerisine nohut veya mercimek de eklenebilir.”

8 Şubat 2014 Cumartesi

Zayıflatan Papatya Çayı

Zayıflamaya yardımcı çaylar arasında olan papatya çayı asırlardır halk arasında yaygın olarak kullanılır.

diyet,cay,zayıflama,kilo verme,Sağlıklı zayıflama,kilo ver,bitki çayı,çayi,papatya çayıipapatya




Doğal bir idrar yolları antiseptiğidir.

Gaz söktürücüdür.Sindirimde rahatlık sağlar, ağrı kesici etkisi vardır.
3 Fincan sıcak suyla demlenecek olan bir tutam kurutulmuş papatya kesinlikte kaynatılmaz.
5-6 dakika dinlendirilir. Yemeklerden sonra günde 3 defa şekersiz içilebilir.

4 Şubat 2014 Salı

Gülden Gelen Güzellik

ŞİFA VE GÜZELLİK KAYNAĞI GÜL…
Güzelliğin simgesi ve en nadide çiçeği gül aynı zamanda da şifa kaynağı. Gülün insan bedeni için sayısız faydası var. Aromaterapiden yemek kültürüne, güzellik reçetelerinden sinir sistemine kadar pek çok alanda gülden yararlanıldığını görüyoruz. Günümüzde ise parfüm endüstrisinin hammaddesi olarak kullanılan gülün ana vatanı Anadolu. En prestijli gül çeşidi ise dünyada sadece Isparta Yöresi ve Bulgaristan’ın Kazanluk vadisinde yetişen, Mayıs ayı ortalarından Haziran ortasına kadar sadece 1 ay açan “Rosa Damascena” türü. Rosa Damascena çok özel iklim ve toprak şartları isteyen nadir bir gül. Ayrıca güzellik endüstrisinin de pembe yaprakları ve hoş koşuyla çok değer verdiği, sık kullandığı bir tür.



Son dönemlerde gül ile yaşanan en olumsuz handikap ise güllerin kokularını kaybetmeye başlaması. Dünyada çok çeşitli gül var; ancak kokulu güller sınırlı ve şifa özelliklerini kaybedebiliyorlar. Bu nedenle sanayinin sentetik olarak ürettiği gül kokuları ve gül suyundan uzak durmak gerekiyor. Günümüzde gerçek anlamda iyi bir gül suyuna ulaşmak gerçekten zor olsa da doğru yöntem uygulanarak elde edilen gül suları da var. Bu noktada önemli olan güllerin su buharı distilasyonu ile damıtılması ve buharlaşan maddelerin soğultulması ile üretilmiş olması. İşte o zaman gerçek gül kokusunun da farkına varabiliyoruz, sentetiklerin oldukça yapay koktuğunu anlayabiliyoruz.



Hafızanız İçin Gül Koklayın



İbn-i Sina’dan Osmanlı hekimlerine kadar hepsi gül kokusunun belleği arttırdığı üzerine birleşiyor. Gül kokusu koklamak, hafızayı artırıyor, beyni daha iyi çalıştırıyor. Yapılan araştırmalar sonucu gülün enerjisi önemli boyutta yüksek. Yani en yüksek enerji 384 megahertz frekans ile gülde bulundu.



Aromaterapi de Gül Şifa Kaynağı



Gül aramoterapi için önemli bir kaynak. Gül yağının içerisinde 85 farklı maddeden biri olan feniletenol rahatlatıcı, uyku verici bir etkiye sahip. Bu nedenle depresyon tedavisinde, gerilimli ruh durumlarında kullanılıyor. Uykudan önce gül koklama kişiyi yatıştırıyor. Bu alanda çalışanlar gül kokusunun insanları pozitif, huzurlu ve güvende hissettirdiğini söylüyor. Güven duygumuzu kaybettiğimizde, şüphe ve korkularımız arttığında gül koklamak bizlere yardımcı olabiliyor. Aynı zamanda gül kokusu kalp enerjisini uyarıyor ve kalp çakrasını açıyor. Etrafa sevgi ve neşe saçıyorsunuz.

Osmanlı Gülü Nasıl Kullanıyordu?



GÜL SÜRMESİ

Kirpikleriniz için doğal güzellik reçetesi…

Osmanlı kadınlarının en doğal kozmetiği ve güzellik iksiri gül sürmesi. Gül üzerine önemli kitapları olan Prof. Dr. Ayten Altıntaş, kurutulmuş iyi cins güllerin uygun bir kapta ateş üzerinde kavrulduğunu ve toz haline getirildiğini, bunların çok ince bir elekten elendiğini ve göze sürme olarak çekildiğini, bu sürmenin kirpikleri güzelleştirdiğini ifade ediyor.

Eski Tıp kitapları incelendiğinde gülle yapılan tedaviler başlıca üç bölüme ayrılıyor; gül suyu, gül yağı ve gül macunu, gül reçeli, gül şerbeti gibi ürünlerle yapılan doğal tedaviler…



GÜL SUYU

Cildinizin doğal nemlendirici ve yatıştırıcısı… Yaşlanmayı geciktirmek için ise doğal bir tonik etkisi…

Gül suyunun özellikle en çok faydalanılan yönü ferahlatıcı etkisi. Bayılmalara, sıkıntılara karşı rahatlamak için de kullanılıyor. Ateşi düşürmek için bile kullanılabildiğini söylüyor İbn-i Sina. Yine baş ağrılarını geçirdiği, ağız ve boğaz ağrılarına iyi geldiği biliniyor. Göz kanlanmalarında ve şişkinliklerde de gül suyundan faydalanılıyor.

Diğer yandan asırlar boyunca kadınlar gülü bir güzellik kaynağı olarak kullanmış. Cildi temizlemede, sıkılaştırmada, nemlendirmede, yumuşatmada, yaşlanmasını geciktirmede ve canlandırmada tercih ediliyor doğal bir tonik olan gül suyu…



ŞİFA VE GÜZELLİK KAYNAĞI GÜL…  Güzelliğin simgesi ve en nadide çiçeği gül aynı zamanda da şifa kaynağı. Gülün insan bedeni için sayısız faydası var. Aromaterapiden yemek kültürüne, güzellik reçetelerinden sinir sistemine kadar pek çok alanda gülden yararlanıldığını görüyoruz. Günümüzde ise parfüm endüstrisinin hammaddesi olarak kullanılan gülün ana vatanı Anadolu. En prestijli gül çeşidi ise dünyada sadece Isparta Yöresi ve Bulgaristan’ın Kazanluk vadisinde yetişen, Mayıs ayı ortalarından Haziran ortasına kadar sadece 1 ay açan “Rosa Damascena” türü. Rosa Damascena çok özel iklim ve toprak şartları isteyen nadir bir gül. Ayrıca güzellik endüstrisinin de pembe yaprakları ve hoş koşuyla çok değer verdiği, sık kullandığı bir tür.  gül buketi 300x200 GÜL İLE GELEN DOĞAL GÜZELLİK  Son dönemlerde gül ile yaşanan en olumsuz handikap ise güllerin kokularını kaybetmeye başlaması. Dünyada çok çeşitli gül var; ancak kokulu güller sınırlı ve şifa özelliklerini kaybedebiliyorlar. Bu nedenle sanayinin sentetik olarak ürettiği gül kokuları ve gül suyundan uzak durmak gerekiyor. Günümüzde gerçek anlamda iyi bir gül suyuna ulaşmak gerçekten zor olsa da doğru yöntem uygulanarak elde edilen gül suları da var. Bu noktada önemli olan güllerin su buharı distilasyonu ile damıtılması ve buharlaşan maddelerin soğultulması ile üretilmiş olması. İşte o zaman gerçek gül kokusunun da farkına varabiliyoruz, sentetiklerin oldukça yapay koktuğunu anlayabiliyoruz.  gül ile dinlenme 300x198 GÜL İLE GELEN DOĞAL GÜZELLİK  Hafızanız İçin Gül Koklayın     İbn-i Sina’dan Osmanlı hekimlerine kadar hepsi gül kokusunun belleği arttırdığı üzerine birleşiyor. Gül kokusu koklamak, hafızayı artırıyor, beyni daha iyi çalıştırıyor. Yapılan araştırmalar sonucu gülün enerjisi önemli boyutta yüksek. Yani en yüksek enerji 384 megahertz frekans ile gülde bulundu.     Aromaterapi de Gül Şifa Kaynağı  gel çeşitleri 300x200 GÜL İLE GELEN DOĞAL GÜZELLİK  Gül aramoterapi için önemli bir kaynak. Gül yağının içerisinde 85 farklı maddeden biri olan feniletenol rahatlatıcı, uyku verici bir etkiye sahip. Bu nedenle depresyon tedavisinde, gerilimli ruh durumlarında kullanılıyor. Uykudan önce gül koklama kişiyi yatıştırıyor. Bu alanda çalışanlar gül kokusunun insanları pozitif, huzurlu ve güvende hissettirdiğini söylüyor. Güven duygumuzu kaybettiğimizde, şüphe ve korkularımız arttığında gül koklamak bizlere yardımcı olabiliyor. Aynı zamanda gül kokusu kalp enerjisini uyarıyor ve kalp çakrasını açıyor. Etrafa sevgi ve neşe saçıyorsunuz.  Osmanlı Gülü Nasıl Kullanıyordu?  GÜL SÜRMESİ  Kirpikleriniz için doğal güzellik reçetesi…  Osmanlı kadınlarının en doğal kozmetiği ve güzellik iksiri gül sürmesi. Gül üzerine önemli kitapları olan Prof. Dr. Ayten Altıntaş, kurutulmuş iyi cins güllerin uygun bir kapta ateş üzerinde kavrulduğunu ve toz haline getirildiğini, bunların çok ince bir elekten elendiğini ve göze sürme olarak çekildiğini, bu sürmenin kirpikleri güzelleştirdiğini ifade ediyor.  Eski Tıp kitapları incelendiğinde gülle yapılan tedaviler başlıca üç bölüme ayrılıyor; gül suyu, gül yağı ve gül macunu, gül reçeli, gül şerbeti gibi ürünlerle yapılan doğal tedaviler…  gül suyu 300x223 GÜL İLE GELEN DOĞAL GÜZELLİKGÜL SUYU  Cildinizin doğal nemlendirici ve yatıştırıcısı… Yaşlanmayı geciktirmek için ise doğal bir tonik etkisi…  Gül suyunun özellikle en çok faydalanılan yönü ferahlatıcı etkisi. Bayılmalara, sıkıntılara karşı rahatlamak için de kullanılıyor. Ateşi düşürmek için bile kullanılabildiğini söylüyor İbn-i Sina. Yine baş ağrılarını geçirdiği, ağız ve boğaz ağrılarına iyi geldiği biliniyor. Göz kanlanmalarında ve şişkinliklerde de gül suyundan faydalanılıyor.  Diğer yandan asırlar boyunca kadınlar gülü bir güzellik kaynağı olarak kullanmış. Cildi temizlemede, sıkılaştırmada, nemlendirmede, yumuşatmada, yaşlanmasını geciktirmede ve canlandırmada tercih ediliyor doğal bir tonik olan gül suyu…     pempe güller 199x300 GÜL İLE GELEN DOĞAL GÜZELLİKGÜL YAĞI  Kırışıklıklar ve deri hastalıkları için bire bir…  Zeytinyağı, susam yağı gibi çeşitli yağların içine gül yaprakları dolduruluyor, yağlar iyi bir çözücü olduğu için gül yapraklarının içindeki maddeleri çözüyor. Gül iksiri olarak anılan bu karışım kırışıklıklar, alarjiler, döküntüler gibi deri hastalıklarına iyi geliyor.  GÜL MACUNU  Mide ve karaciğer rahatsızlıklarına gül macunu iyi geliyor.  Gülün şeker ve balla karıştırılması ile elde edilen gül macunu, gül balı, gül şurubu, güllap, gülbeşeker gibi hazırlama yöntemleri farklı bu ürünlerin en sık kullanıldığı hastalık mide ve karaciğer rahatsızlıkları. Örneğin gülün balla karıştırılıp güneşte bekletilmesiyle hazırlanan gül balının midedeki salyayı azaltacağı ve bağırsakları temizleyeceği belirtiliyor.        Meraklıları için Gül Macunu Tarifi:pembe gül yaprakları 300x199 GÜL İLE GELEN DOĞAL GÜZELLİK  -400 gr gül yaprağı  -800 gr şeker     400 gram gül yaprağı temizleniyor. 800 gram şeker ile ovuluyor. 20-30 gün güneşte bekletiliyor ve sırlı çömleğe konuluyor. Bu macunun en önemli etkisi balgam salgısının düzenlenmesi, mide ve karaciğeri kuvvetlendirip rahatlatması.     GÜL İLE DOĞAL GÜZELLİK TARİFLERİ  Gözler İçin:  Bir tutam kuru gül kahve cezvesinde yeterince su ile haşlanır, soğutulur. Tercihen gül yaprakları ile beraber göz kapaklarına pansuman yapılır. Bu pansuman gözlerdeki şişliklerin inmesine ve gözlerdeki ağrının dinmesine yardımcı olur.  pembe gül 300x202 GÜL İLE GELEN DOĞAL GÜZELLİK                                               Sivilceler ve Tahrişler İçin:  Gül kurusu ufalanarak toz haline getirilir. Yüzlerdeki sivilcelere pudra gibi sürülür.  Bu gül tozu kasık ve baldırlardaki tahrişlerde, ağız içi yaralarda, çıbanlarda da kullanılır.     KURU VE HASSAS CİLTLER İÇİN GÜL MASKESİ  gül yaprakları 300x168 GÜL İLE GELEN DOĞAL GÜZELLİK  Yaklaşık bir avuç gül yaprağını kurutarak ufalayın. Ufalanmış yaprakları süt, mısır nişastası ve biraz bal ile macun kıvamına gelinceye dek karıştırın. Elde ettiğimiz karışımı yüzünüze sürün ve 15 dakika bekleyin. Ardından hafifçe yüzünüze masaj yapın. Bu sayede cildinizdeki kan dolaşımını hızlandırın. Maskeyi cildinizden önce ılık, sonra da soğuk su ile temizleyin. Bu maske ile cildinizin derinlemesine nem kazandığını ve ışıldağını görebileceksiniz.     Yararlanılan Kaynaklar: Fomsante Pozitif Sayı:02  Etiketler:aromaterapide gül nasıl kullanılır, cilt nemlendirmede gül suyu, cilt temizlemede gül suyu, doğa gül suyu, doğal tonik gül suyu, gül kokusunun etkileri, gül macunu tarifi, gül maskesi, gül maskesi hassas ciltler için nasıl hazırlanır, gül sürmesi nasıl hazırlanır, gül suyunun faydaları, gül yağının faydaları, kırışıklık için gül yağı, kuru ciltler için gül maskesi nasıl hazırlanır, osmanlıda gül ile tedavi


GÜL YAĞI

Kırışıklıklar ve deri hastalıkları için bire bir…

Zeytinyağı, susam yağı gibi çeşitli yağların içine gül yaprakları dolduruluyor, yağlar iyi bir çözücü olduğu için gül yapraklarının içindeki maddeleri çözüyor. Gül iksiri olarak anılan bu karışım kırışıklıklar, alarjiler, döküntüler gibi deri hastalıklarına iyi geliyor.

GÜL MACUNU

Mide ve karaciğer rahatsızlıklarına gül macunu iyi geliyor.

Gülün şeker ve balla karıştırılması ile elde edilen gül macunu, gül balı, gül şurubu, güllap, gülbeşeker gibi hazırlama yöntemleri farklı bu ürünlerin en sık kullanıldığı hastalık mide ve karaciğer rahatsızlıkları. Örneğin gülün balla karıştırılıp güneşte bekletilmesiyle hazırlanan gül balının midedeki salyayı azaltacağı ve bağırsakları temizleyeceği belirtiliyor.





Gül Macunu Tarifi:



-400 gr gül yaprağı

-800 gr şeker



400 gram gül yaprağı temizleniyor. 800 gram şeker ile ovuluyor. 20-30 gün güneşte bekletiliyor ve sırlı çömleğe konuluyor. Bu macunun en önemli etkisi balgam salgısının düzenlenmesi, mide ve karaciğeri kuvvetlendirip rahatlatması.



GÜL İLE DOĞAL GÜZELLİK TARİFLERİ

Gözler İçin:

Bir tutam kuru gül kahve cezvesinde yeterince su ile haşlanır, soğutulur. Tercihen gül yaprakları ile beraber göz kapaklarına pansuman yapılır. Bu pansuman gözlerdeki şişliklerin inmesine ve gözlerdeki ağrının dinmesine yardımcı olur.

ŞİFA VE GÜZELLİK KAYNAĞI GÜL…  Güzelliğin simgesi ve en nadide çiçeği gül aynı zamanda da şifa kaynağı. Gülün insan bedeni için sayısız faydası var. Aromaterapiden yemek kültürüne, güzellik reçetelerinden sinir sistemine kadar pek çok alanda gülden yararlanıldığını görüyoruz. Günümüzde ise parfüm endüstrisinin hammaddesi olarak kullanılan gülün ana vatanı Anadolu. En prestijli gül çeşidi ise dünyada sadece Isparta Yöresi ve Bulgaristan’ın Kazanluk vadisinde yetişen, Mayıs ayı ortalarından Haziran ortasına kadar sadece 1 ay açan “Rosa Damascena” türü. Rosa Damascena çok özel iklim ve toprak şartları isteyen nadir bir gül. Ayrıca güzellik endüstrisinin de pembe yaprakları ve hoş koşuyla çok değer verdiği, sık kullandığı bir tür.  gül buketi 300x200 GÜL İLE GELEN DOĞAL GÜZELLİK  Son dönemlerde gül ile yaşanan en olumsuz handikap ise güllerin kokularını kaybetmeye başlaması. Dünyada çok çeşitli gül var; ancak kokulu güller sınırlı ve şifa özelliklerini kaybedebiliyorlar. Bu nedenle sanayinin sentetik olarak ürettiği gül kokuları ve gül suyundan uzak durmak gerekiyor. Günümüzde gerçek anlamda iyi bir gül suyuna ulaşmak gerçekten zor olsa da doğru yöntem uygulanarak elde edilen gül suları da var. Bu noktada önemli olan güllerin su buharı distilasyonu ile damıtılması ve buharlaşan maddelerin soğultulması ile üretilmiş olması. İşte o zaman gerçek gül kokusunun da farkına varabiliyoruz, sentetiklerin oldukça yapay koktuğunu anlayabiliyoruz.  gül ile dinlenme 300x198 GÜL İLE GELEN DOĞAL GÜZELLİK  Hafızanız İçin Gül Koklayın     İbn-i Sina’dan Osmanlı hekimlerine kadar hepsi gül kokusunun belleği arttırdığı üzerine birleşiyor. Gül kokusu koklamak, hafızayı artırıyor, beyni daha iyi çalıştırıyor. Yapılan araştırmalar sonucu gülün enerjisi önemli boyutta yüksek. Yani en yüksek enerji 384 megahertz frekans ile gülde bulundu.     Aromaterapi de Gül Şifa Kaynağı  gel çeşitleri 300x200 GÜL İLE GELEN DOĞAL GÜZELLİK  Gül aramoterapi için önemli bir kaynak. Gül yağının içerisinde 85 farklı maddeden biri olan feniletenol rahatlatıcı, uyku verici bir etkiye sahip. Bu nedenle depresyon tedavisinde, gerilimli ruh durumlarında kullanılıyor. Uykudan önce gül koklama kişiyi yatıştırıyor. Bu alanda çalışanlar gül kokusunun insanları pozitif, huzurlu ve güvende hissettirdiğini söylüyor. Güven duygumuzu kaybettiğimizde, şüphe ve korkularımız arttığında gül koklamak bizlere yardımcı olabiliyor. Aynı zamanda gül kokusu kalp enerjisini uyarıyor ve kalp çakrasını açıyor. Etrafa sevgi ve neşe saçıyorsunuz.  Osmanlı Gülü Nasıl Kullanıyordu?  GÜL SÜRMESİ  Kirpikleriniz için doğal güzellik reçetesi…  Osmanlı kadınlarının en doğal kozmetiği ve güzellik iksiri gül sürmesi. Gül üzerine önemli kitapları olan Prof. Dr. Ayten Altıntaş, kurutulmuş iyi cins güllerin uygun bir kapta ateş üzerinde kavrulduğunu ve toz haline getirildiğini, bunların çok ince bir elekten elendiğini ve göze sürme olarak çekildiğini, bu sürmenin kirpikleri güzelleştirdiğini ifade ediyor.  Eski Tıp kitapları incelendiğinde gülle yapılan tedaviler başlıca üç bölüme ayrılıyor; gül suyu, gül yağı ve gül macunu, gül reçeli, gül şerbeti gibi ürünlerle yapılan doğal tedaviler…  gül suyu 300x223 GÜL İLE GELEN DOĞAL GÜZELLİKGÜL SUYU  Cildinizin doğal nemlendirici ve yatıştırıcısı… Yaşlanmayı geciktirmek için ise doğal bir tonik etkisi…  Gül suyunun özellikle en çok faydalanılan yönü ferahlatıcı etkisi. Bayılmalara, sıkıntılara karşı rahatlamak için de kullanılıyor. Ateşi düşürmek için bile kullanılabildiğini söylüyor İbn-i Sina. Yine baş ağrılarını geçirdiği, ağız ve boğaz ağrılarına iyi geldiği biliniyor. Göz kanlanmalarında ve şişkinliklerde de gül suyundan faydalanılıyor.  Diğer yandan asırlar boyunca kadınlar gülü bir güzellik kaynağı olarak kullanmış. Cildi temizlemede, sıkılaştırmada, nemlendirmede, yumuşatmada, yaşlanmasını geciktirmede ve canlandırmada tercih ediliyor doğal bir tonik olan gül suyu…     pempe güller 199x300 GÜL İLE GELEN DOĞAL GÜZELLİKGÜL YAĞI  Kırışıklıklar ve deri hastalıkları için bire bir…  Zeytinyağı, susam yağı gibi çeşitli yağların içine gül yaprakları dolduruluyor, yağlar iyi bir çözücü olduğu için gül yapraklarının içindeki maddeleri çözüyor. Gül iksiri olarak anılan bu karışım kırışıklıklar, alarjiler, döküntüler gibi deri hastalıklarına iyi geliyor.  GÜL MACUNU  Mide ve karaciğer rahatsızlıklarına gül macunu iyi geliyor.  Gülün şeker ve balla karıştırılması ile elde edilen gül macunu, gül balı, gül şurubu, güllap, gülbeşeker gibi hazırlama yöntemleri farklı bu ürünlerin en sık kullanıldığı hastalık mide ve karaciğer rahatsızlıkları. Örneğin gülün balla karıştırılıp güneşte bekletilmesiyle hazırlanan gül balının midedeki salyayı azaltacağı ve bağırsakları temizleyeceği belirtiliyor.        Meraklıları için Gül Macunu Tarifi:pembe gül yaprakları 300x199 GÜL İLE GELEN DOĞAL GÜZELLİK  -400 gr gül yaprağı  -800 gr şeker     400 gram gül yaprağı temizleniyor. 800 gram şeker ile ovuluyor. 20-30 gün güneşte bekletiliyor ve sırlı çömleğe konuluyor. Bu macunun en önemli etkisi balgam salgısının düzenlenmesi, mide ve karaciğeri kuvvetlendirip rahatlatması.     GÜL İLE DOĞAL GÜZELLİK TARİFLERİ  Gözler İçin:  Bir tutam kuru gül kahve cezvesinde yeterince su ile haşlanır, soğutulur. Tercihen gül yaprakları ile beraber göz kapaklarına pansuman yapılır. Bu pansuman gözlerdeki şişliklerin inmesine ve gözlerdeki ağrının dinmesine yardımcı olur.  pembe gül 300x202 GÜL İLE GELEN DOĞAL GÜZELLİK                                               Sivilceler ve Tahrişler İçin:  Gül kurusu ufalanarak toz haline getirilir. Yüzlerdeki sivilcelere pudra gibi sürülür.  Bu gül tozu kasık ve baldırlardaki tahrişlerde, ağız içi yaralarda, çıbanlarda da kullanılır.     KURU VE HASSAS CİLTLER İÇİN GÜL MASKESİ  gül yaprakları 300x168 GÜL İLE GELEN DOĞAL GÜZELLİK  Yaklaşık bir avuç gül yaprağını kurutarak ufalayın. Ufalanmış yaprakları süt, mısır nişastası ve biraz bal ile macun kıvamına gelinceye dek karıştırın. Elde ettiğimiz karışımı yüzünüze sürün ve 15 dakika bekleyin. Ardından hafifçe yüzünüze masaj yapın. Bu sayede cildinizdeki kan dolaşımını hızlandırın. Maskeyi cildinizden önce ılık, sonra da soğuk su ile temizleyin. Bu maske ile cildinizin derinlemesine nem kazandığını ve ışıldağını görebileceksiniz.     Yararlanılan Kaynaklar: Fomsante Pozitif Sayı:02  Etiketler:aromaterapide gül nasıl kullanılır, cilt nemlendirmede gül suyu, cilt temizlemede gül suyu, doğa gül suyu, doğal tonik gül suyu, gül kokusunun etkileri, gül macunu tarifi, gül maskesi, gül maskesi hassas ciltler için nasıl hazırlanır, gül sürmesi nasıl hazırlanır, gül suyunun faydaları, gül yağının faydaları, kırışıklık için gül yağı, kuru ciltler için gül maskesi nasıl hazırlanır, osmanlıda gül ile tedavi



Sivilceler ve Tahrişler İçin:

Gül kurusu ufalanarak toz haline getirilir. Yüzlerdeki sivilcelere pudra gibi sürülür. Bu gül tozu kasık ve baldırlardaki tahrişlerde, ağız içi yaralarda, çıbanlarda da kullanılır.



KURU VE HASSAS CİLTLER İÇİN GÜL MASKESİ



gül maskesi güzellik kil maske makyaj gül suyu gül yağı gül esansı psmanlı gül pembe gül kırmızı gül



Yaklaşık bir avuç gül yaprağını kurutarak ufalayın. Ufalanmış yaprakları süt, mısır nişastası ve biraz bal ile macun kıvamına gelinceye dek karıştırın. Elde ettiğimiz karışımı yüzünüze sürün ve 15 dakika bekleyin. Ardından hafifçe yüzünüze masaj yapın. Bu sayede cildinizdeki kan dolaşımını hızlandırın. Maskeyi cildinizden önce ılık, sonra da soğuk su ile temizleyin. Bu maske ile cildinizin derinlemesine nem kazandığını ve ışıldağını görebileceksiniz.

Taze bir cilt için kil maskesi



Kil maskesi aslında çok sık duyduğumuz her yerde rastladığımız bir tozdur. Bir toprak ürünüde diyebiliriz. Doğal bir hammaddedir. Ülkemizde bol miktarda kil çeşidi vardır.






Kil maskesi güzellik maskesi maske kil makyaj


Hafif yeşilimsi renginden beyaz rengine kadar değişik killer çıkabilir. Bunların çoğunun özelliği toplandığı yöreyle ilgili. Bulunduğu bölgede doğal kaynak suları ve toprağın özellikleri nedeniyle içerisindeki vitamin mineral yapıları değişmekte. Burda tek dikkat etmeniz gereken bunun kil olduğundan emin olun. Bakanlık tarafından onaylanmış ürünler kullanın. Kil toprağa çok benzediği için doğru ürünü alamayabirsiniz.

Kil maskesi nasıl yapılır?


Malzemeler:

1,5 yemek kaşığı kil
1 tatlı kaşığı kayısı yağı
Aldığı kadar su

Kil maskesinin yapılışı oldukça kolaydır. Bakanlık tarafından onaylanmış beyaz killeri kullanmanızı tavsiye ederiz. Bir kaba 1,5 yemek kaşığı kili koyun. İçerisine, genel olarak yağlı ciltlerde önerdiğimiz bir ürün olduğu için 1 tatlı kaşığı kayısı yağını güzelce kilin üzerinde gezdirin. Daha sonra içerisine su ilave etmeye başlayın. Kil doğal bir hammadde olduğu için su koyumunun belirli bir miktar yoktur. Su ilavesini doğru kıvamı bulana kadar azar azar karıştırarak ekleyin. Hem yağın hemde suyun kilin içine geçmesi gerekir.

Genel olarak 1,5 yemek kaşığı kilin içerisine 5 yemek kaşığı su yeterli olur ancak yinede ezbere yapmayın çünkü kullandığınız kilin karakteri çok önemlidir. Kıvamı hafif sulu bir kek gibi olmalıdır. Yüzünüze sürdüğünüzde akmayacak kadar yoğun ve yüzünüze rahat bir şekilde sürülecek kadar da sulu olmalıdır.

Hazırladığınız maskeyi hemen cildinize uygulamanız gerekmekte. Çünkü durdukça katılaşmaya başlayacağı için sürmesi zorlaşacaktır.

Kil maskesinin faydaları nelerdir?

Kil çok doğal bir maddedir. Cildin yağdan arınmasına yardımcı olur. Cildinizde parlama varsa aşırı sivilcelenmeye yatkınsa kil maskesi sizin için kurtarıcı olabilir.

Cildinizin yağlanmasını önleyici ve dengeleyici olduğu için anti agent özelliğide mevcuttur. Cilt aşırı yağlanmadan dolayı ağarlaşır gözenekler tıkanır.

Kil maskesi gözeneklerin tıkanmasını cildin yağ yoğunluğundan dolayı sarkmasını da engeller. Hatta makyajdan artan ürünlerden kurtulmak içinde haftada bir ve ya 15 günde bir kil maskesi yaparsanız gözeneklerinizin nefes almasına yardımcı olur.

Cilde etki etme mekanizmasıda, içinde bulunan mineral ve vitaminlerin kururken gözeneklerden içeriye geçmesi sayesinde olur. Bu sayede vücudun içerisine kilin içindeki mineral ve vitaminler geçerken orda bulunan toksinleri ağar metalleri yağları vücuttun alır dışarıya çıkartarak cildin tonusunu yağ dengesini toparlamaya yardımcı olur.

Kil maskesi nasıl uygulanır?

Temizlenmiş cilde isterseniz elleriniz yardımıyla isterseniz temiz bir fırça yardımıyla yüz çevresi ve dudak çevresini boşta bırakarak maskeyi uygulayabilirsiniz.

Eldiven takmanızda fayda vardır çünkü kil tırnak içlerinize girebilir. Elinize az miktarda alarak aşagıdan yukarıya doğru dudak çizgisinin hemen altında bitirerek uygulayın.

Hareketler hep yer çekiminin ters yönünde olmalıdır. Göz çevresine çok yaklaşmadan ama saç çizgisine kadar girin.

Alın bölgesinde kaşın üstünde hareketler hem yatay hemde dikey hareketlerle sürmenizde fayda var. Mutlaka kaş arasınada uygulayın çünkü o bölgede siyah nokta ve yağ birikmesi sık rastlanan bir durumdur.

Sürülen kilin kalınlığı cildin renginin görünmeyeceği kadar kalın ama çok fazla cilde ağırlık yapmayacak ve kurumasını yavaşlatmayacak kadar da ince olmalıdır.

Bunu ilk önce az miktarda yavaş yavaş sürerek daha sonra da ilaveler yaparakta ayarlayabilirsiniz. Maskeyi sürdükten sonra kurumasını bekleyin.

Bu yaklaşık 15 dakika falan sürmektedir. 15 dakikadan sonra olabildiğince soğuk ama buz gibi olmasın, bol suyla cildinizden arındıracaksınız.

Temizlerken burun kenarları, saç diplerinde kalmamasına özen gösterin. Arındırdıktan sonra uygun nemlendirici losyon yada serum sürmelisiniz.

Kil maskesinin yan etkisi var mı?

Cildinizin aşırı yağlı olduğunu düşünüyorsanız uygulamada hiç bir sakınca yoktur ancak cildinizin kuru olduğunu düşünüyorsanız, cildinizde aşırı kurumalara sebep olabilir.

Kil doğal bir hammadde olduğu için bakanlık onaylı yerlerden alınız.

Kil maskesi vücudun nerelerine uygulanabilir?

Kil maskesi vücudumuzun pek çok yerine uygulanabilir. Öncelikle tabiki yüze uygulanır. Yağlı ciltlere daha çok öneriyoruz. Vücudun sıkılaşmasına yardımcı olmak için kullanılabilinir. Saç bölgesinede uygulanan formüller mevcuttur. Değişik formüllerde selülit tedavisinde ve çatlak tedavisinde uygulanabilir.

2 Şubat 2014 Pazar

Aylara Göre Bol Tüketilmesi Gereken Gıdalar

Soğuk havalarda vücuda direnç veren balık ve baklagiller en çok tüketilmesi gereken besinler. Sebze ve et suyu ile hazırlanmış çorbaları sofranızdan eksik etmeyin.


OCAK
Balık: Kefal, tekir,kırlangıç, strongilos, levrek, morina, yengeç, yılanbalığı, karides
Sebze: Kereviz, lahana, brüksel lahanası, brokoli, havuç, pırasa, ıspanak, pazı, karaturp, kırmızı turp
Meyve: Elma,nar, portakal, armut, ayva, greyfurt
Bu ay sofranızdan eksik etmeyin:
Sebze ve et suyu ile hazırlanmış çorbaları sofranızdan eksik etmeyin. Hareketsiz geçen soğuk kış günlerinde çorbalar bağırsak sistemini düzenler. Soğuk havalarda vücuda direnç veren balık ve baklagiller de en çok tüketilmesi gereken besinlerden.
ŞUBAT
Balık: Uskumru, istavrit, lüfer, palamut, tekir, kefal, kalkan, gümüş balığı, midye, istakoz, somon, dil balığı.
Sebze: Brokoli, brüksel lahanası, karnabahar, pazı, hindibağ, ıspanak, pırasa, pancar, defneyaprağı, havuç, frenk soğanı, turp.
Meyve: Elma, portakal, muz, armut, greyfurt, ayva.
Bu ay sofranızdan eksik etmeyin:
Kansere karşı etkili lahanagilleri (lahana, brüksel lahanası, karnabahar ve brokoli) sık sık yiyin. Bol betakaroten içeren havu ile salata, zeytinyağlı yemek veya havuç suyu hazırlayın.
MART
Balık: Levrek, kalkan, kefal, tekir, midye.
Sebze: Ispanak, havuç, pırasa,kırmızı turp, brokoli.
Meyve: Elma, muz
Bu ay sofranızdan eksik etmeyin:
Mart, yaza hazırlık ayıdır. Hafif beslenmeye ve diyet yapmaya başlamanın tam zamanıdır. Mart, aynı zamanda ilkbahara geçiş ayıdır. Bu nedenle hafif bir o kadar da direnç verici besinleri tüketmeye özen göstermek gerekir. Balık, ızgara et, sebze ve meyveler bol tüketilmeli.
NİSAN
Balık: Kalkan, kılıç, kırlangıç, tekir, barbunya, mercan, kayabalığı, midye.
Sebze: Taze soğan, tazesarımsak, kuşkonmaz,taze kekik, bakla, marul.
Meyve: Can erik
Bu ay sofranızdan eksik etmeyin:
Kuzu etinin en taze ve lezzetli zamanı. Bu aylarda et olarak kuzu etini tercih edin. Sütlü hafif tatlılar pişirin. Sabah kahvaltısında ve geceleri yatmadan önce bir bardak süt için. Hafif ama sağlıklı beslenerek ve açık havada düzenli yürüyüşler yaparak fazla kilolarınızdan kurtulabilirsiniz.
MAYIS
Balık: Barbunya, ıstakoz, levrek, tekir, kılıç, kırlangıç, dilbalığı, iskorpit, pavurya, karides.
Sebze: Enginar, bakla, madımak, semizotu, papatya, ebegümeci, domates, salatalık.
Meyve: Çilek, yeşil erik, malta eriği, dut.
Bu ay sofranızdan eksik etmeyin:
Çilek kısa ömürlü bir meyve. İçeriğindeki zengin vitamin (özellikle C vitamini) ve mineraller sayesinde ani enerji verip, geçiş mevsiminde ortaya çıkan yorgunluk belirtilerini giderir.
HAZİRAN
Balık: Mercan, levrek, barbunya, tekir, pavurya, ıstakoz.
Sebze: Enginar, taze patates, taze fasulye, bakla (ayın ortasına kadar), bezelye, kabak, sivribiber, domates, salatalık, kuzu ıspanak, semizotu, rezene, marul,üzüm yaprağı, taze soğan, tazesarımsak, dereotu, dolmalık biber, çalı fasulyesi.
Meyve: Kiraz, yeşil erik, malta eriği, kayısı, şeftali, dut.
Bu ay sofranızdan eksik etmeyin:
Kısa ömürlü dut ve kirazı bu ayda bol bol tüketin. Her ikisi de zengin vitamin ve mineral kaynağı.
TEMMUZ
Balık: Sardalya, barbunya, tekir, ıstakoz, böcek, pavurya.
Sebze: Domates, salatalık, bezelye, dereotu, kum havucu, taze fasulye, kuzu ıspanak, kabak, patlıcan, semizotu, sivribiber, dolmalık biber, çalı fasulyesi, barbunya fasulyesi.
Meyve: Kayısı, şeftali, kavun, sarı erik, karpuz, ahududu, vişne.
Bu ay sofranızdan eksik etmeyin:
Semizotu, balıktan sonra en çok omega-3 içeren sebze. Vücut tarafından üretilmeyen bir yağ asidi olan Omega-3, kalp hastalıklarına, zihinsel karışıklığa ve bunamaya karşı ekili.
AĞUSTOS
Balık: Çingene palamudu, mercan, kılıç, sardalye, izmarit, ıstakoz.
Sebze: Domates, salatalık, patlıcan, dolmalık biber, çarliston biber, sivribiber, taze fasulye, barbunya fasulyesi, kabak, mısır, kırmızı salçalık biber.
Meyve: Kayısı, kavun, kırmızı erik, şeftali, vişne, böğürtlen, karpuz, incir, mürdüm eriği, üzüm.
Bu ay sofranızdan eksik etmeyin:
Yaz meyve ve sebzelerinin en olgun zamanı. Meyveleri bol yiyin. Bunun yanısıra balık, zeytinyağlı sebze, hafif soslu makarnaları günlüköğünlerinize paylaştırın.
EYLÜL
Balık: Palamut, lüfer, kılıç, sardalye, kolyoz, kırlangıç.
Sebze: Mantar, patlıcan, mısır, pazı, biberiye, barbunya fasulyesi, kabak, dolmalık biber, kırmızı salçalık biber.
Meyve: Mürdüm eriği, fındık, kavun, karpuz, incir, üzüm.
Bu ay sofranızdan eksik etmeyin:
Eylül, kışa hazırlık ayıdır. Vücudu soğuk mevsime hazırlamak gerekir. Bol balık, sebze, meyve ve makarna gibi enerji verici karbonhidratlar ağırlıklı beslenin. Mürdüm erik ve fındığı hergün belli bir miktar tüketmeye özen gösterin.
EKİM
Balık: Pamatu, lüfer, istavrit, barbunya, kılıç, mercan, sardalye, torik.
Sebze: Mantar, fındık, ceviz, ıspanak, yerelması, pırasa, lahana, kıvırcık salata, kırmızı turp, karnabahar, havuç.
Meyve: Armut, ceviz, üzüm,elma, greyfurt, mandalina, muz.
Bu ay sofranızdan eksik etmeyin:
Ekim ayında omega-3 içerikli cevizin tam zamanı. Cevizi bu aylarda bol bol tüketin. Ayrıca mantarlı nefisyemekler pişirebilirsiniz. Mantar, balık, et ve sebzelere çok yakışır. Mantarı ızgarada üzerine peynir serperek pişirip kahvaltıda da yiyebilirsiniz.
KASIM
Balık: Mezgit, ringa
Sebze: Balkabağı, kabak, lahana, kereviz, pırasa, yeralması, havuç, ıspanak, karnabahar, pazı.
Meyve: Ceviz, kestane, üzüm, elma,muz, mandalina, nar, armut, kivi, greyfurt, Trabzon hurması.
Bu ay sofranızdan eksik etmeyin:
Kasım ayında balkabağından bol bol yararlanın. Çorbası, tatlısı ve pastası ile nefis lezzetler hazırlayabilirsiniz. Balkabağını ayrıca etli sebze yemeklerine de ilave edebilirsiniz. İçerdiği bol betakaroten sayesinde kansere karşı etkili bir sebze.
ARALIK
Balık: Yengeç, pavurya, levrek.
Sebze: Balkabağı, lahana, yerelması, pırasa, brüksel lahanası, karnabahar, ıspanak, kereviz, havuç, pazı, kara lahana.
Meyve: Elma, mandalina, portakal, nar, armut, muz, kivi, kestane, greyfurt, ayva, Trabzon hurması.
Bu ay sofranızdan eksik etmeyin:
Soğuk algınlığı hastalıklarına yakalanmamak için sağlıklı beslenin. Portakal veya greyfurt suyu için. Ispanak, baklagil, et, yoğurt, muz,elma ve kuruyemişleri bol tüketin.